Av.Tevrat DURAN İkramiye uygulamasının kaldırılması için işçinin yazılı onayı gerekir.

terazi logoİkramiye, işçinin işyerine olan katkıları sebebiyle işverenin memnuniyetini ifade etmek üzere bir defada veya dönemsel olarak belli zaman dilimlerinde ya da işçiyi ilgilendiren doğum, ölüm, evlenme gibi nedenlere bağlı olarak yapılan ücretin eki niteliğindeki ödemelerdir. Uygulamada sıklıkla Ramazan ve Kurban gibi dini bayramlarda verilmektedir. Peki ikramiye uygulaması kaldırılırsa işçinin itiraz hakkı var mıdır ? 

4857 sayılı İş Kanununun 32 nci maddesinin ilk fıkrasına göre, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır. Yasada ücretin eklerinin neler olduğu müstakilen düzenlenmemiş olmakla birlikte, değinilen maddenin ikinci fıkrasındaki <…banka hesabına yatırılacak ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakının..> ibaresi gereğince, ücretin yanı sıra prim, ikramiye ve bu nitelikteki her türlü ödemelerin banka hesabına yatırılması öngörüldüğünden, <prim> ve <ikramiye> ücretin eki olarak İş Kanununda ifadesini bulmuştur.

İşçinin işyerine olan katkıları sebebiyle işverenin memnuniyetini ifade etmek üzere bir defada veya dönemsel olarak belli zaman dilimlerinde ya da işçiyi ilgilendiren doğum, ölüm, evlenme gibi nedenlere bağlı olarak yapılan ücretin eki niteliğindeki ödemeler ikramiye olarak adlandırılabilir. İşçinin başarısına bağlı olarak ödenen primden farklı olarak ikramiye genel bir nitelik taşır ve uygulamadan işyerinde çalışan tüm işçiler yararlanır. Başka bir anlatımla, işveren tarafından ayrımı haklı kılan geçerli nedenler olmadığı sürece ikramiye yönünden eşit davranma borcuna uygun davranılmalıdır.

4857 sayılı yasaya tabi çalışan işçilere ikramiye verilmesi işverenin takdirinde olup işveren için yasal zorunluluk yoktur.

İşçinin ikramiyeye hak kazanması için işyerinde ikramiye ödemesini gerektiren dönemin sonuna kadar çalışmış olması gerekmez. İşyerinde çalışılan süreyle sınırlı olmak üzere işçinin ikramiye talep hakkı vardır.

6772 sayılı Yasada, kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan işçiler yönünden ikramiye ödenmesi yasal bir yükümlülük olarak öngörülmüştür.

İkramiye bireysel ya da toplu iş sözleşmeleri ile kararlaştırılabilir. İş sözleşmesinde kararlaştırılmamış olsa dahi, işverence tek taraflı olarak düzenli şekilde yapılan ikramiye ödemesinin <işyeri koşulu> olduğu kabul edilmelidir. Her durumda ikramiyelerin tek taraflı olarak işverence ortadan kaldırılması ya da azaltılması mümkün olmaz.

İkramiyeler yönünden işçi aleyhine çalışma koşullarında değişiklik, 4857 sayılı Yasanın 22 nci maddesi kapsamında gerçekleştirilmelidir (Yargıtay 9. HD. 22.1.2009 gün 2007/34717 E, 2009/638 K.)

Toplu iş sözleşmesi ile öngörülen ikramiyeler yönünden değişiklik, işçinin bireysel feragati ile dahi geçerli değildir. Toplu iş sözleşmesini imzalamaya yetkili olan kişilerce bu yönde yapılabilecek değişiklik, ancak ileriye dönük olarak hüküm ifade eder.

İşçinin işe iade kararı üzerine çalıştırılmadığı dört aya kadar boşta geçen süreye ait Yasada geçen <diğer haklar> kavramına ikramiye de dahildir. Başka bir anlatımla işçinin Yasanın 21 inci maddesinin üçüncü fıkrasında sözü edilen çalışmadığı en çok dört aya kadar süre için ikramiye talep hakkı da vardır (Yargıtay 9. HD. 14.10.2008 gün 2007/29383 E, 2008/27243 K.).

Asıl işveren alt işveren ilişkisinde, işçinin ödenmeyen ikramiye alacaklarından her iki işveren birlikte sorumludur.

Geçici iş ilişkisinde, işçiye ödenmeyen ikramiyelerden ödünç alan ve ödünç veren işverenler birlikte sorumlu tutulmalıdır (Yargıtay 9.HD. 16.12.2008 gün 2007/26179 E, 2008/33761 K).

İkramiyenin gününde ödenmemesi halinde işçinin 4857 Yasanın 24/II-e maddesi uyarınca iş sözleşmesini haklı olarak feshetmesi mümkündür (Yargıtay 9. HD. 17.10.2008 gün 2007/28997 E, 2008/27421 K.). Yine ikramiyenin yirmi gün ve daha fazla süreyle ödenmemiş olması da Yasanın 34 üncü maddesine göre işçiye iş görmekten kaçınma hakkı sağlar.

2821 sayılı Sendikalar Kanununun 31 inci maddesinin üçüncü fıkrasında, işverenin işçiler arasında sendikal nedenle ikramiye ödemeleri konusunda bir ayrıma gitmesi yasaklanmış olup, aksine uygulama diğer yasal koşulların da varlığı halinde sendikal tazminatı gerektirir (Yargıtay 9. HD. 2.2.2009 gün 2008/10999 E, 2009/1019 K.).

İkramiyelerin ödendiğini ispat yükü işverene aittir. Yasanın 5754 sayılı Kanunla değişik 32 nci maddesine göre, belli bazı işyerleri bakımından ikramiye ödemeleri, işçi adına açılan banka hesabına yatırılarak yapılmalıdır (Yargıtay 9. HD. 5.2.2009 gün 2007/34175 E, 2009/1681 K.).

İkramiyenin ödeme günü taraflarca açıkça kararlaştırılmamışsa Borçlar Kanunun 101 inci maddesi uyarınca, temerrüt için işçinin ihtarı gereklidir (Yargıtay 9.HD. 21.1.2009 gün 2007/34591 E, 2009/604 K).

İkramiye Yasadan ya da bireysel iş sözleşmesi ile işyeri uygulamalarından doğmaktaysa, gününde ödenmeyen ikramiye için 4857 sayılı Kanunun 34 üncü maddesinde öngörülen, bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faiz uygulanmalıdır. 1475 sayılı Yasa döneminde doğan ikramiye bakımından temerrüt tarihinden 4857 sayılı İş Kanununun yürürlüğe girdiği 10.6.2003 tarihine kadar yasal faize, bu tarihten sonrası için ise bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faize karar verilmelidir.

Toplu iş sözleşmesinden doğan ikramiye alacaklarında ise 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanununun 61 inci maddesinde sözü edilen en yüksek işletme kredisi faizi uygulanır. Bununla birlikte, süresi sona eren toplu iş sözleşmesinin ardından yenisi imzalanıncaya kadar iş sözleşmesi hükmü olarak uygulanmaya devam eden ikramiye uygulamasında en yüksek işletme kredisi faizi geçerli olmaz (Yargıtay 9. HD. 7.10.2008 gün 2008/2654 E, 2009/25720 K.).

4857 sayılı Yasanın 25/II-ı maddesinde sözü edilen otuz günlük ücret kavramına ikramiyeler dahil değildir (Yargıtay 9. HD. 10.10.2008 gün 2007/27614 E, 2008/26208 K).

Kıdem tazminatına esas alınacak olan ücretin tespitinde İş Kanununun 32 nci maddesinde sözü edilen asıl ücrete ek olarak işçiye sağlanan para veya para ile ölçülebilen menfaatler göz önünde tutulur. Buna göre ikramiye ödemeleri kıdem tazminatı hesabında dikkate alınmalıdır (Yargıtay 9.HD. 10.10.2008 gün 2007/27615 E, 2008/26209 K.).

İkramiye alacağı, Borçlar Kanununun 126 ncı maddesinin üçüncü fıkrasına göre beş yıllık zamanaşımına tabidir.

İşyerinde çalışanlara verilmekte olan ikramiyenin işveren tarafından tek taraflı olarak yani işçinin yazılı onayı olmadan kaldırması halinde işçi yönünden bağlayıcı nitelikte olmaz ve 4857 Sayılı Kanunun 22. Maddesi uyarınca işyeri koşulu haline gelmediğinden işçinin geçmişe d[counterize]önük ikramiye alacaklarının ödenmesi gerekir.

İşyerinde ikramiyenin kaldırılmasına ilişkin işverenin yazılı bildirimine itiraz etmeyerek uzun süre sessiz kalıp, ücret bordrolarını imzalamış olması işçinin geçmişe dönük ikramiye hakkını ortadan kaldırmaz.
AV.TEVRAT DURAN
Detaylı bilgi için http://www.tevratduran.com/?p=891

Tavsiye Edilen Yazılar

9 Yorumlar

  1. Emekliyim özel bir şirkette yine sigortalı olarak çalışıyorum. Özel şirketlerde yani şahıs şirketlerinde( A.Ş.) durum nedir? İşe girerken her yılın sonunda verilen ikramiyeden söz edilmeyip sizle işe girerken böyle bir şey konuşulmadı deyip herkese yıl sonunda elden yapılan ikramiye ödemelerini alamayan bizler ne yapmalıyız.?
    Teşekkürler

  2. 5senedir Agır sanayide çalışmaktayım.iş yerimiz 2015 yılının sonuna kadar yılda 4kere ikramiye yi 12aya eşit olarak bölerek her ay maasımıza yansıtıyordu.bodromuzda ikramiye ibaresi bulunuyordu.2016 da asgari ücretin 1300 lira olmasından dolayı ve cıplak maasımız 1300ün altında kalmasından dolayı iş veren ikramiye ibaresini bodrodan kaldırdı cıplak maasımız 1300ün üstünde olmuş oldu.bir bakıma iş veren ilaveten zam yapmamak için böyle bi uygulama yaptı.yani işciyi dolandırdı.halen bu iş yerinde çalışmaktayım.noterden protesto cekip iş akdimi fes etsem ve bütün haklarımı istesem ihbar ,kıdem tazminatı ,fazla mesai ücreti,gecmişe dönük ikramiye mi alabilirmiyim? Şimdiden tesekkürler

    • İkramiye tek taraflı olarak kaldırılamaz, buna dair haklarınızı avukatla ihtarname çekerek talep edebilirsiniz.

  3. Bende burhan arkadaşımla aynı yerdeyim ihtar çekersek alabilirmiyiz bütün haklarımızı fes etsek haklarımızı

  4. 8 yıldır kuyumcu kalfaligi yapmaktayım aynı firmada ne ikramiye ne agilerimizi veriyor üstüne üstlük maaşlarını haftalık elden alıyoruz vede aysonu bankaya asgari ücret ten yatan parayı çekip patron a iade ediyoruz sizce bu işyerine yasal hakların nelerdir ne yapmalıyım

    • Danışma ücretlidir. Ücretini yatırmanız halinde sorunuz yanıtlanacaktır.

  5. Tevrat Bey merhaba
    Özel bir şirkette satış pazarlama bünyesinde çalışmaktayım. İşçi statüsündeyim. Şirkette herkes 3 ayda bir, bir tam maaş ikramiye aldıklarını tesbit ettim, sahada bulunan 5 satış ekibi bu durumdan muaf tutulmuş ve muaf tutulma sebebine de prim aldığımız ifade edilmiş ama iş kanununda ikramiyenin genel bir uygulama olduğu herkesin alması gerektiği, primin ise başarılı işçiye verildiği ifade edilmiş dolayısı ile bizlere yani sahadaki 5 kişiye ikramiye vermeme gibi bir ayrıcalığı olabilir mi? İşverenin. Eğer ayrıcalığı olmaz ise biz ikramiye sistemine nasıl dahil olabiliriz? Geçmişe dönük ödenmeyen ikramiyelerini tarafımıza ödenmesini nasıl talep edebiliriz.

    • İşyerinin yönetim hakkı kapsamında bu hakları kanımca vardır çünkü primle ücret ödemesi başarıya göre değişeceğinden sabit ücretlilerle arasında farklılaştırma yapılabilmektedir.


Bir Yorum Ekle

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir