Anlaşmalı boşanma davasında dikkat edilmesi gerekenler

Anlaşmalı boşanma davasında dikkat edilmesi gerekenler

4721 S. K. m. 168 maddesine göre Boşanma  davalarında davanın açılacağı yer olan yetkili mahkeme, eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir. Bu nedenle yetkisiz yerde dava açılmamalıdır.

Anlaşmalı boşanma davasında görevli mahkeme, 4787 Sayılı yasanın  4. maddesine göre aile mahkemesidir.

Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. (4721 sayılı TMK  m. 166)

Hakim, boşanma davasının dayandığı olguların varlığına vicdanen kanaat getirmedikçe, bunları ispatlanmış sayamaz. Hakim, boşanmaya giden süreçteki olaylar hakkında taraflara yemin öneremez. Tarafların bu konudaki her türlü ikrarları hakimi bağlamayacağı gibi Hakim, kanıtları serbestçe takdir eder.

Evli çiftler boşanma hakkında ve varsa müşterek reşit olmayan çocukla ilgili maddi manevi tazminat , mal rejiminden kaynaklı alacak,  yoksulluk, tedbir , iştirak nafakası, zinet, mehir alacağı, eşya alacağı, müşterek konutun kullanımı gibi konuları içeren boşanma protokolü imzalanmaktadır. Ancak  bu anlaşmalı boşanma protokolü  kural olarak Aile Mahkemesi hakimi tarafından onaylanmadıkça geçerli olmaz. Bu nedenle hakim tarafından uygun bulunacak şekilde düzenlenmesi gerekecektir.

Bu tür davalarda hakim, taraflardan birinin istemi üzerine duruşmanın gizli yapılmasına karar verebilir.

4721 sayılı TMK 173. maddesine göre Boşanma halinde kadın, evlenme ile kazandığı kişisel durumunu korur; ancak, evlenmeden önceki soyadını yeniden alır. Eğer kadın evlenmeden önce dul idiyse hakimden bekarlık soyadını taşımasına izin verilmesini isteyebilir. Kadının, boşandığı kocasının soyadını kullanmakta menfaati bulunduğu ve bunun kocaya bir zarar vermeyeceği ispatlanırsa, istemi üzerine hakim, kocasının soyadını taşımasına izin verir. Koca, koşulların değişmesi halinde bu iznin kaldırılmasını isteyebilir.

4721 S. K. m. 166. maddesine göre Boşanma kararı verilebilmesi için, hakimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın mali sonuçları ile reşit olmayan çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır.

Hakim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü halinde boşanmaya hükmolunur. Bu halde tarafların ikrarlarının hakimi bağlamayacağı hükmü uygulanmaz. (4721 S. K. m. 166)

Taraflar hazır bulunup, bizzat anlaştıklarını açıklamaz veya hakim tarafların anlaşmalarını uygun bulmaz ise, taraflardan delilleri sorulup, toplanması sonucunda evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olup olmadığının takdiri gerekir.Bu halde dava anlaşmalı boşanmadan çıkıp çekişmeli nizalı boşanma davası olarak devam edilir tanıklar belgeler delil olarak sunulup yargılama ilerler. Anlaşmalı boşanma davasında iki taraf her konuda tam olarak anlaşmış olması halinde karar verilir aksi halde Taraflar tek bir konuda anlaşamamış olsalar dahi delil toplanmadan karar verilemez.

Pratik olarak problemsiz ve kısa sürede anlaşmalı boşanma sağlanmak isteniyorsa öncesinde boşanma protokolü hazılanıp mahkemeye dava dilekçesi ekinde ibraz edilmeli, duruşma günü duruşma salonunda iki taraf ve varsa avukatları hazır bulunmalı , gerekçeli karar yazımı ardından istinaf sürelerinin tamamlanması ile kesinleşmiş boşanma kararının müfus kaydına işlenmesi sağlandığı takdirde süreç başarı ile neticelendirilmiş olacaktır.

4 Ekim 2021

Av.Tevrat DURAN ,İstanbul

Tavsiye Edilen Yazılar

Henüz yorum yapılmamış, sesinizi aşağıya ekleyin!


Bir Yorum Ekle

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir